Kenarda Yaşam

Last Sipahi isimli şahsın deli ama bir o kadar da enteresan beyninden dökülenler. Paylaşmak güzeldir, özellikle ucunda ölüm varsa.

Askere gitmeden önce yaklaşık 7 sene kadar özel sektörde çalıştım. Bir yandan da okuduğum için aslında hayat pek kolay yürümedi. Yaptığım iş tam zamanlı bilgisayar programcılığı, okuduğum okul da uzaktan bilgisayar mühendisliği olunca uykusuz günler ve geceler ile geçti yıllar. Çok iyi hatırlıyorum, cep telefonuma ders notları atardım otobüste ve metro geçen vakti değerlendirmek için, yada ders notların çıktılarını ayakta yolculuk ederken okumaya çalışırdım. Eve geldiğimde genelde saat 21'i geçerdi ve derse gir, yemek ye, ders çalış derken yatmam 1-2'yi buluyordu. Sabah da 6:30'da ayakta yine...

Çok yoğun ve zor şartlarda çalıştım son bir kaç sene. Artık ne zaman eve gideceğim, ne zaman şirketten arayacakları belli değildi. Bunca eziyetten sonra artık askerden sonra devlette çalışmak gibi bir fikir hasıl oldu bende. Çalıştığım şirketlerde yaptığımız projeler genelde devlet kurumlarınaydı ve oralarda işler nasıl yürüyor az çok biliyorum. Malesef bilgi işlemciler konusunda çok iyi şeyler söyleyemeyeceğim, bir kaç kurum hariç ortada ne bilgi var ne de işlem. Bir kaç kurumda da aslında genel durumun tam aksine süper bir ortam yaratmışlar ve insanlar özel sektör gibi çalışıyorlar.

Ben de devlette çalışmak istedim önce. İlk olarak aklıma takılan soru şu oldu. Orada ne iş yapabilirim ? Bunca bilgi, beceri ve tecrübe eğer heba olacaksa, boş boş işlerle uğraşacaksam buna tek kelimeyle yazık denir. Bu nedenle iyi bir kurumda işe girmek lazım diye düşündüm ve ilk engele takıldım...KPSS...

Sanırım çıkış noktası olarak dayısı olan, amcası olan burada çalışıyor olayını ortadan kaldırmak KPSS yani devlette personel alımındaki haksızlıkları ortadan kaldırmak. Fakat diğer yanda başka bir engel koyuyor insanın önüne. Ben 28 yaşında bir bilgisayar mühendisi olarak kendi alanımdaki yenilikleri ve gelişmeleri takip edebilmek için zaman bulamazken bir de üzerine oturup tarih, coğrafya, matematik ve geometri gibi çok alakasız şeylere çalışmak zorundayım. Ve de bunlara sadece çalışmak yetmiyor, çok çok iyi yapmak da gerekiyor. Kurumlar genelde 85 puan ve üzerinde eleman alıyorlar.

Bir kuruma mühendis alıyorsunuz ve ona tarih, coğrafya, geometri soruyorsunuz ve daha sonra da adamdan kendi alanında çalışmasını bekliyorsunuz. Peki, başka bir soru, hasbel kader bitirdim okulu, alanımda hiç bir şey bilmiyorum (ki çok zor değil, tesadüfen mezun olan bir sürü insan var üniversitelerden) ama KPSS'ye deli gibi çalıştım ve iyi bir kurumda işe başladım. Benden istenenleri yerine getirebilir miyim ? Tarihi, coğrafyası mükemmel bir bilgisayar mühendisinin bu kuruma ne faydası var ?

Bu sınav bana kalırsa tek kelimeyle garabet bir şey.

Hoş bazı kurumlar kendi sınavlarını yaptılar, onların sınavlarını da gördük. Çok fazla insan gireceğini tahmin ederek sınavı çok zor yapmak istemişler ve becerememişlerdi. Gülerek baktım sorulara, ingilizcemin çok iyi olmasına rağmen soruları anlamayadım.

Sanırım burada genel problem devlette çalışmanın insanların gözünde hazine bulmak gibi bir şey olduğu. "Hele bir devlet memuru ol da gerisi kolay." Bu sözü çokca duydum ben ve sanırım bu zihniyet kolay kolay da değişmez.

Buradaki benim kızdığım şey iyi bir mühendis olmam, alanımda başarılı olmam ve ne yaparsam yapayım, hiç bir zaman devlette bir iş bulamayacak olmam. Sanırım bunun gibi pek çok küçük problem hallolsaydı hala arabaya %29 ötv, cep telefonuna %25 bilmem ne vergisi ödemezdik. Bir gün bütün bu haksızlıkların düzelmesi dileğiyle...

Yıllardır istemeye istemeye kullandığım, işim gereği de bir türlü kopamadığım bu MS en sonunda ve yine yapacağını yaptı. Live! Space'imi o kadar kullanışsız hale getirdiki artık içimden orayı açıp da bir şeyler yazasım bile gelmiyordu. Artık yazılarıma burada devam etme kararı aldım ben de.

Microsoft'un Klasik Berbat Etme Prosedürü

1. Çok orjinal ve kimsenin aklına gelmemiş bir fikir bulunur.
2. Bu fikir minimal ölçülerde ve kimseyi zorlamayacak bir projeye çevrilir ve insanların beğenisine sunulur.
3. Proje çok tutar ve insanlar kullanmaya başlarlar.
4. Proje popülerleştikçe yeni ve anlamsız özellikler eklenmeye başlanır.
5. Bu özellikler ürünün kendisini kat ve kat aşar.
6. Ürün orjinal özelliğini kaybeder ve eklentileriyle şişmiş, kullanılamaz, hantal bir yapıya bürünür.
7. Ve son :)

Malesef yıllardır olup biten bu ve bu adamlar bu yönde kendilerine bir ders çıkarabilmiş değiller. En bariz örnek Msn Messenger'ın ilk versiyonu 4mb iken şu ankini sistem tablasından çift tıklama ile bile 5 saniyede çağırabiliyoruz. Yada www.microsoft.com adresine gidip bilgi edinmek istediğiniz herhangi bir konuda bir arama yapın. Bakalım aradığınıza ulaşabilecek misiniz...

Kopamıyorum, evet, iş gereği... Şimdiye kadar çalıştığım her yer MS teknolojisi kullanıyordu. Bundan sonra da sanırım böyle gidecek. Yinede hayırlı bir işe vesile oldu ve burayı açmamı sağladı. Vatana ve millete hayırlı olsun :)